Kategoriler
kadın ve erkek sağl

Menopoz

Menopoz MENOPOZ Menopoz, doğurganlık yeteneğinin kaybolduğu, 48-55 yaş arası, östrojen düzeylerinin düşmesi ile görülen doğal bir dönemdir. Genellikle birkaç ay ya da yıl süresince adetlerin sıklığı azalır ve sonra tamamen kaybolur. Bazı durumlarda ise adetler birden bire durabilir. Menopoza ne sebep olur? Menopoza, yaşın ilerlemesi ile birlikte, kadın vücudundaki cinsiyet hormonlarının dengesindeki değişiklik neden olur. Yumurtalıklar yeterince östrojen sentezlemez ve yumurtlamazlar. Beslenme durumu, sosyo-ekonomik durum, aşırı kahve ve alkol tüketimi, sigara, menopozu etkileyen faktörler arasındadır. Erken menopoz nedir? Prematür (erken) menopoz her yaşta görülebilir ve birçok vakada net bir sebep yoktur. Bazen; cerrahi işlemler, meme kanseri tedavileri, bazı kemoterapi ve rayoretapiler bu duruma neden olabilirler. Menopoz belirtileri nelerdir? Her kadında menopoz semptomları farklı oranlarda görülür. Bazıları günlük yaşamı etkileyecek kadar ciddi, bazıları daha hafif olabilir. Menopoz semptomları adetler durduktan aylar, hatta yıllar önce görülmeye başlayabilir ve adet kesilmesinden sonra ortalama 4 yıl devam edebilir. Bunun yanında bazı kadınlar daha uzun süre bu belirtilerden muzdarip olabilmektedir. Sık karşılaşılan menopoz belirtileri şunlardır: Menopoz aynı zamanda Osteoporoz gibi önemli başka tıbbi durumları da birlikteliğinde getirebilir. Osteoporoz ciddi bir durumdur ve kontrol edilmesi gereklidir. Menopoz semptomları ile başetme yolları: Hormon replasman tedavisi (HRT) faydaları: HRT, sıcak basmaları, gece terlemeleri, duygu durum değişiklikleri, vajinal kuruluk ve libido kaybı gibi menopozal semptomları rahatlatmada çok etkilidir. Bunların yanında kadınları osteoporozdan korur. HRT riskleri: Birçok çalışmanın faydalarının risklerinden fazla olduğunu göstermesi ie birlikte riskleri bilmekte ve hekiminizle konuşmanızda fayda vardır. Bu riskler farklı HRT dozları, süreleri, yöntemlerinde ve hastaların yaşlarına göre değişkenlik göstermektedirler. İhtiyaç ve riskler kişiye özel değerlendirilmelidir. Kaynaklar:

Kategoriler
kadın ve erkek sağl

Kadın hastalıkları

Kadın hastalıkları KADIN HASTALIKLARI ENDOMETRİOZİS Endometriozis üreme çağındaki kadınlarda görülen bir hastalıktır. Endometriozis’te normal olarak rahim iç tabakasında bulunması gereken endometrium’a benzeyen doku rahim dışında vücudun diğer bölgelerinde de bulunmaktadır. Rahim dışındaki bu endometriozis odakları ağrı, kısırlık ve diğer bazı sorunlara neden olabilmektedir. Endometriozisin en sık görüldüğü yerler: Endometriozis odakları genel olarak habis veya kanser değildir. Normal yerleşimlerinin dışında olmasına rağmen normal bir doku tipi içerirler. Adet döneminde rahim içerisinde olduğu gibi bu alanlarda kalınlaşma, yıkılma ve kanama olmaktadır. Endometriozis belirtileri: Endometriozis nedenleri: Endometriozisin nedeni bilinmemektedir. Bu konuda farklı kuramlar mevcuttur. Endometriozis tanısı: Endometriozis tanısı kadın hastalıkları ve doğum uzmanları tarafından muayene ve diğer cerrahi tetkikler ile konur. Endometriozis tedavisi: Endometriozisin kesin bir tedavisi bulunmamaktadır fakat belirtileri giderici yöntemler mevcuttur. Bunlara doktorunuz ile birlikte karar vermeniz gerekmektedir. Bunlardan bazıları: Gebelik ve endometriozis: Gebeliğin sıklıkla belirtilerde gerilemeye neden olması ve çocuk arzusu olanlarda hastalığın süresi uzadıkça gebe kalma şansının azaldığına inanıldığı için, endometriozisli hastalara gebeliği ertelememeleri önerilmektedir. Endometriozisli kadınlarda dış gebelik ve düşük şansı yüksek olabilir. Referanslar: Polikistik Over Sendromu (PKOS) Polikistik over sendromu, en sık 30 yaş altı kadınlarda görülen ve overde kalın bir over dokusu içinde iyi huylu birçok kist ile karakterize bir hastalıktır.Bu olgularda yumurtlama olmaması söz konusudur. Polikistik over hastalığı üreme çağındaki kadınların %3 ile 5’ini etkileyen yaygın bir tablodur ve günümüzde daha nedeni tam anlamı ile bilinenemektedir. PKOS’un 3 temel özelliği şunlardır: PKOS belirtileri: PKOS belirtileri genellikle geç ergenlik ya da 20li yaşların başında görülmeye başlar. Bunlar: PKOS aynı zamanda gelecekte oluşabilecek tip-2 şeker hastalığı ve yüksek kolesterol gelişimi gibi sağlık problemleri ile de ilişkilidir. Bunun yanında uzun süreli adet düzensizlikleri endometrium kanseri riskini arttırır. Yumurtlama olmadığı için endometrium üzerinde progesteron hormonu desteği olmaz ve bu nedenle endometrium uzun süre sadece östrojene maruz kalır, bu nedenle kanser riski artar. Son yıllarda yapılan çalışmalar PKOS ile insülin hormonu arasında ilişki olduğunu göstermiştir. PKOS’da hücrelerde insülüne karşı bir direnç vardır. Bu yüksek dozda insülin yumurtalıkları etkileyerek yumurtlamayı engeller ve sonuçta androjenlerde artış olur. İnsülün direnci PKOS’lu zayıf kadınların %30’unda saptanırken şişman kadınlarda bu oran %75’e kadar ulaşmaktadır. PKOS tanısı nasıl konur? Polikistik over sendromu tanısı klinik bulgular, laboratuvar tetkikleri ve ultrason incelemesinin bir arada değerlendirilmesi ile konur. En değerli tanı yöntemlerinden birisi transvajinal ultrasonografi incelemesidir. Ultrasonografide yumurtalık kenarlarında çok sayıda küçük kist saptanır. PKOS tedavisi Fazla kilolar hem PKOS’lu hem de PKOS olmayan hastalarda adet problemlerine yol açan nednelerden biridir. Şişman hastalarda kilo verilmesi çoğu zaman yumurtlamanın yeniden başlaması için yeterli olmaktadır. 35 yaşından küçük ve çocuk istemeyen hastalarda adetleri düzene sokmak için doğum kontrol hapları en sık tercih edilen ilaç gurubudur. İkinci sırada ise adetin 15. günnden sonra kullanılan progesteron ilaçları gelir. Her iki ilaç grubu da adetleri düzene sokar. Yumurtlama bozukluğuna bağlı infertilite problemi yaşayan kadınların %70’inde sorun PKOS’dur. Bu durum şişman hastalarda daha belirgindir. Çocuk isteği olan PKOS hastalarında ilk planda yapılması gereken kilo verilmesidir. %5 civarında bir kilo kaybı genelde yumurtlamanın başlaması için yeterlidir. PKOS hastalarında yumurtlamayı uyarıcı ilaçlar da mevcuttur ve hekim kararı ile kullanılabilir. Bunların yanında bazı cerrahi tedavi yöntemleri de mevcuttur Androjen adı verilen erkeklik hormonlarının fazlalığına bağlı olarak ortaya çıkan tüylenme (hirsutizm) PKOS’lu vakalarda sıklıkla görülen bir durumdur. Doğum kontrol hapları kandaki androjen düzeylerini düşürdüğünden yeni tüy çıkmasını engelleyebilirler. Hirsutism tedavisi uzun süreli bir tedavidir. Başarı için 8-18 ay tedavi gerekebilir.  Var olan tüyler tedavi ile yok edilemez bu nedenle bleaching ya da epilasyon gereklidir. Kaynaklar:

Kategoriler
kadın ve erkek sağl

Kadın kanserleri

Kadın kanserleri JİNEKOLOJİK KANSERLER (KADIN KANSERLERİ) Sık görülen jinekolojik kanserler: Ve Daha nadir görülen türler vajinal kanser, fallop tüpü kanseri ya da vulva kanseridir. RAHİM AĞZI (SERVİKS) KANSERİ Rahim ağzı kanseri, ülkemizde kadınlarda dokuzuncu sırada görülen kanser türüdür. Rahim ağzı kanseri, nedeni tamamen aydınlatılmış bir kanser olup önlenebilir bir hastalıktır. Rahim ağzı kanseri için risk faktörleri: HPV ve rahim ağzı kanseri: Rahim ağzı kanseri HPV ile ilişkili olan en yaygın hastalıktır. Neredeyse tüm rahim ağzı kanserileri HPV enfeksiyonu nedeniyledir. HPV ayrıca kadın ve erkeklerde cinsel organ ve ağız boşluğu kanserlerine de neden olmaktadır.  Cinsel olarak aktif kadın ve erkeklerin çoğuna, yaşamlarının bir noktasında HPV cinsel aktivite sırasında deri temasıyla bulaşabilir. HPV enfeksiyonlarının çoğu, belirtilere veya hastalığa neden olmaz ve kendiliğinden düzelir. Bununla birlikte, belirli HPV tipleri (çoğunlukla 16 ve 18) ile devam eden enfeksiyon, kanser öncesi lezyonlara neden olabilir. Tedavi edilmezse, bu lezyonlar rahim ağzı kanserine ilerleyebilir, ancak bu ilerleme genellikle uzun yıllar alır. Rahim ağzı kanseri belirtileri: Rahim ağzı kanserinin belirtileri, ancak kanser ileri bir aşamaya gelindiğinde ortaya çıkma eğilimindedir ve aşağıdaki belirtiler görülebilir: Rahim ağzı kanseri tanısı: Rahim ağzı kanseri, tarama ve erken teşhis ile tedavisi yüzde yüz mümkün olan bir kanserdir, günümüzde kanserden ölüm nedenleri arasında geride yer almaktadır. Bu da rahim ağzı kanseri taramasının önemini arttırmaktadır. Günümüzde HPV testleri rahim ağzı kanseri taramasında yer almaktadır. HPV testi rahim ağzı hücrelerde virüsün tespiti esasına dayanan bir testtir. Pap smear testi ise, dökülen rahim ağzı hücrelerin toplanıp incelenmesi esasına dayanan bir testtir. HPV ve Pap smear testi son derece basit ve ağrısız işlemler olup testler aynı anda yapılmaktadır. Ülkemizde ulusal kanser tarama standartlarına göre; 30-65 yaş grubundaki her kadın 5 yılda bir HPV ve Pap smear testi ile taranmaktadır. Tedavi: Rahim ağzı kanserinde; cerrahi, ışın tedavisi (radyoterapi) ve ilaç tedavisi (kemoterapi) gibi farklı tedavi seçenekleri uygulanmaktadır. Rahim ağzı kanserinde en etkili korunma yöntemleri: Rahim ağzı kanseri nasıl önlenir? Rahim ağzı kanseri önlenebilen bir hastalıktır. Ülkemizde rahim ağzı kanseri taramaları ÜCRETSİZ olarak Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezlerinde (KETEM, Aile Sağlığı Merkezlerinde (ASM), Toplum Sağlığı Merkezlerinde (TSM) ve Sağlıklı Hayat Merkezlerinde  (SHM) yapılmaktadır. Kimlere HPV aşısı uygulanmalıdır? HPV aşısının, 2 doz halinde 11-12 yaşındaki erkek ve kız tüm çocuklara uygulanması CDC (Hastalık kontrol ve korunma merkezi) tarafından önerilmektedir. 2 doz arasında 6-12 ay beklenmelidir. Eğer daha ileri yaşta uygulama tercih edilirse (15 yaşından sonra) 2 yerine 3 doz aşı gerekecektir. HPV aşısı 26 yaşına kadar herkese önerilmektedir. 26 – 45 yaş arası kişiler hekimleri ile görüşerek aşı gerekliliğine ve etkililiğine karar vermelidirler. İleri yaşta aşı etkinliği ve yararı azalmaktadır. RAHİM (ENDOMETRIUM) KANSERİ Rahim kanseri nedir? Endometrium kanseri endometrium olarak isimlendirilen rahim iç zarının kanseridir. Rahim; alt kısımda vajinaya uzanan serviks (rahim ağzı) ve üst kısımda gövde olarak adlandırılan iki kısımdan oluşur. Rahim kanserinin en sık görülen belirtileri: Rahim kanseri risk faktörleri: Endometrium kanserine neyin sebep olduğunu tam olarak bilinmemekte olup, bilinen risk faktörleri şunlardır: Rahim kanseri tanısını nasıl konulur? Tedavi Her hastanın tedavisi farklılık göstermekte olup, tedavi kararında hastalığın yeri, evresi, hastanın yaşı ve diğer sağlık sorunları gibi birden fazla faktör etkilidir. Multidisipliner bir çalışma gerektiren bu tedaviler ; cerrahi, hormonal tedaviler, radyoterapi, kemoterapi gibi farklı seçenekleri içermektedir. OVER (YUMURTALIK) KANSERİ Yumurtalık kanseri nedir? Yumurtalık kanseri overler(yumurtalıklar) ya da fallop tüplerinden ve de karın zarından köken alan bir kanserdir. Erken evrede tanı alan yumurtalık kanserleri tedaviden en çok yararı görür. Yumurtalık kanseri belirtileri nelerdir? Risk Faktörleri Yumurtalık kanseri tanısı nasıl konulur? Over kanseri tanısı için bazı over kanserlerinde üretilen bir protein olan CA 125’in bakıldığı kan testleri ve ultrason veya tomografi gibi görüntüleme yöntemlerini içeren bir seri tanısal test yapılabilir Yumurtalık kanseri tedavisi nasıldır? Over kanserinin tedavisinde cerrahi ve kemoterapi ilk etapta tercih edilmektedir. Özellikle de yüksek dereceli seröz kanser olarak bilinen tip için bevacizumab gibi antikorlar ve BRCA mutasyonu bulunan over kanserleri için hedefe yönelik tedaviler gibi yeni tedavi yöntemleri araştırılmaktadır. Kaynaklar:

Kategoriler
kadın ve erkek sağl

Kadın cinsel sağlığı

Kadın cinsel sağlığı KADINLARDA CİNSEL HAZ VE ORGAZM Orgazm nedir? Orgazm, cinsel aktivite sırasında hissedilen yoğun duygu ve zevkin tanımıdır. Bir çok insan orgazma ulaşırlar. Orgazm sırasında kalp ritmi artar, nefes alıp veriş değişklik gösterebilir. Hissedilen yoğun duyguya genital kaslarda kasılmalar da eşlik eder. Vajinismus nedir? Vajinismus, vajinaya giriş denendiğinde, vajinanın dışa yakın kısmını çevreleyen kaslarda yineleyici ve sürekli biçimde istemsiz kasılmaların olması olarak tanımlanır. Kasılmalara, girişe ilişkin korkular, kaygılar eşlik eder. Çoğu zaman cinsel birleşmeyi olanaksız kılan bu kasılmayı kadın kendisi yapmaz. Bunlara, bedenin çeşitli bölgelerinde, hatta tüm bedende kasılmalar, bacakların kapanması, titreme, çarpıntı, terleme, bulantı, kusma, fenalık hissi ve ağlama eşlik edebilir. Vajinadaki kasılma çoğu kadında cinsel birleşmeye izin vermez. Daha az sayıda olguda ise zorlamayla giriş olabilir ancak birleşmeler ağrılı ve acılı olarak sürer gider. Vajinismus belirtileri nelerdir? Vajinismus daha çok kimlerde görülür ? Vajinismus, toplumun her kesiminden kadında görülebilir. Vajinismuslu kadınlar yaş, eğitim, sosyoekonomik ve sosyokültürel durum, şehirli ve kentli olma açısından belirli bir farklılık göstermezler. Sanılanın aksine düşük sosyoekonomik düzey ve az eğitimli olmak vajinismusa neden olmaz. Vajinismus genellikle ilk cinsel ilişki denemesiyle ortaya çıktığından, ortaya çıkma yaşı değişkenlik gösterir. Vajinismus nasıl tedavi edilir? Vajinismus temel tedavisi bugün için terapidir. Tedavi, iki-üç ayda, altı-sekiz seansta sonlanır. Bir-iki görüşme ve danışmanlıkla düzelen hafif olgular olduğu gibi uzun süreli tedavi gerektiren zor vakalar da olabilir. Çift terapisi dışında bazı vakalarda bireysel görüşmeler ya da grup terapileri uygulanabilir. Bunun dışında rahatlama teknikleri, pelvik taban egzersizleri ve vajinal eğiticiler de uygulanabilir. Kadınlarda cinsel istek (libido) kaybı: Kadınlarda cinsel istek (libido) kaybı, erkeklerde olduğu gibi sık görülen bir problemdir. Sıklıkla ilişki problemlerine, stres, yorgunluk, altta yatan – hormon seviyelerinde azalma gibi – bir tıbbi probleme bağlıdır. Eğer libido kaybı yaşadığınızı ve bunun hayat kalitenizi etkieldiğini düşünüyorsanız hekiminizden yardım almalısınız. Libido kaybının bazı olası sebepleri: Libido kaybının sebepleri şunlardır Libido azlığı düzeltilebilir mi? Libido azlığı, altta yatan sebebin tedavisi ya da değiştirilmesi ile düzeltilebilir. Stres, kaygı yönetimi için yardım almak, var ise ilişki problemleri üzerine yoğunlaşmak, eğer altta yatan tıbbi bir sebep var ise onun tedavisi için yardım almak cinsel isteğin normale dönmesini sağlayacaktır. Kaynaklar:

Kategoriler
kadın ve erkek sağl

Kad-Erk. fertilite / infertilite

Kadın ve erkek – fertilite / infertilite ERKEK VE KADINDA FERTİLİTE VE İNFERTİLİTE (KISIRLIK) Fertilite (Doğurganlık) Normal doğurgan çiftlerde, normal sıklıkta cinsel ilişki durumunda aylık gebe kalma oranı %25’dir. Bu oran 1 yıl sonunda %85, 2 yıl sonunda ise %90 civarındadır. Döllenme nedir? Gebelik nasıl oluşur? Gebeliğin oluşması için, yumurtalıktan atılan sağlıklı bir yumurtanın, erkek tohum hücresi (sperm = meni) ile birleşmesi gerekir. Döllenme (fertilizasyon) denilen bu olay kadının tüplerinde meydana gelir ve döllenmiş yumurta (embriyo) rahim boşluğuna yerleşerek gebelik meydana getirir. Gebelik için neler gereklidir? Yani gebeliğin oluşumu için, sağlıklı yumurta hücresi, sağlıklı sperm hücresi, açık ve sağlıklı en az bir tüp ve döllenmiş yumurtanın yerleşebileceği normal bir rahim boşluğu bulunması gerekir. Kısırlık (infertilite) nedir? İnfertilite (kısırlık), çiftlerin korunmaksızın ve düzenli olarak cinsel ilişkiye girmelerine rağmen, 1 yıl boyunca gebe kalamamalarıdır. Kısırlık problemi olan çiftlerin yaklaşık %30’unda erkekte, %30’unda kadında ve %30’unda ise hem erkekte hem de kadında problem vardır. Çiftlerin %10’unda ise yapılan birinci basamak testler ile gebeliğe engel olan herhangi bir problem tesbit edilememektedir ve bu grup “açıklanamayan kısırlık” olarak adlandırılmaktadır. Erkekte kısırlık nedenleri nelerdir? Erkekte kısırlık şu nedenlerle olabilir: Erkekte kısırlığın sık görülen bir sebebi düşük kalitede semendir. Semen (meni), cinsel ilişki sırasında sperm içeren sıvıya verilen addır. Normal dışı semen durumları şu şekildedir: Testisler spermin üretilip depolandığı yerdir. Zarar görmeleri durumunda semen kalitesi ciddi düzeyde etkilenebilir. Buna sebep olabilecek durumlar sunlardır: Testislerde sperm üretiminin normal olmasına rağmen, spermin taşınmasını sağlayan kanalların doğuştan veya sonradan geçirilen bir hastalık nedeniyle tıkalı olması da gebeliğin oluşununu engeller. Varikosel olarak adlandırılan damar genişlemesi (testislerden kirli kanı taşıyan toplar damarların genişlemesi ve kirli kanın testislerin yanında birikmesi) , testislerin sıcaklığını arttırarak sperm üretimi ve hareketi üzerine olumsuz etki eder. Bu durum cerrahi olarak düzeltilebilir ancak operasyona rağmen sperm fonksiyonlarında düzelme olmayabilir. Kullanılan bazı ilaçların semen kalitesi üzerinde olumsuz etkileri bulunmaktadır. Doktorunuzla aldığınız ilaçları paylaşmanız önemlidir. Kadında kısırlık nedenleri nelerdir? Kadınlarda kısırlık nedenleri şunlar olabilir: Cinsel ilişki sırasında sperm hücreleri rahim ağzının önüne dökülür ve hareketleri ile doğum kanalını geçerek rahime ulaşır. Rahim ağzı salgısı, yalnızca yumurtlama döneminde spermlerin serbestçe geçişine izin verir. Bazı kadınlarda ise rahim ağzı salgısı içinde sperme karşı antikor denilen bağışıklık sisteminin oluşturduğu maddeler bulunabilir ve yumurtlama döneminde bile sperm hücre fonksiyonlarını bozarak rahime ulaşmasına engel olarak infertiliteye sebep olabilir. Rahim içinde gebeliğin yerleşip büyüyeceği boşluğun anormallikleri de gebelik için engel oluşturabilir. Rahim filmi (Histerosalpingografi=HSG) rahim içini ve tüpleri (fallop kanallarını) değerlendirmek için kullanılan birinci basamak testtir. Gebeliğin oluşumu için en az bir fallop tüpünün sağlıklı ve açık olması gereklidir. Fallop tüpleri yumurtayı yakalayıp tüp içine almasını ve döllenme sonrası döllenmiş yumurtanın rahim içine taşınmasını sağlayan çok hassas ve detaylı bir yapıya sahiptir. Bu yapının bozulması yumurtanın taşınmasını ve döllenme olayını engelleyebilir. Tüplerin yapısında, fallop tüpüne ulaşan genital enfeksiyonlar, diğer karın içi organlardan kaynaklanan enfeksiyonlar (ör. Apandisit) veya tüpte yerleşmiş dış gebelik gibi olaylar hasara neden olabilir. Kısır hastaların yaklaşık üçte birinde kısırlığın sebebinin tubal hasar olduğu tesbit edilmektedir. Tüplerin yapısını değerlendirmek için rahim filmi (HSG) ve/veya laparoskopi (optik bir aletle, karın açılmadan yumurtalıklar, tüpler ve rahimin değerlendirildiği ameliyat şekli) yapılabilir. Tüm kısır kadınların yaklaşık dörtte birinde, kısırlık nedeni düzensiz veya anormal yumurtlamadır. Kadının adet düzeni yumurtalıklarının durumu hakkında fikir verebilir. Basal vücut ısısı takibi, idrarda luteinize edici hormon (LH) ve kanda progesteron hormonu tesbiti, rahim içi adet tabakasının incelenmesi (endometrial biopsi) ve ultrasonografi ile yumurtlamanın takibi gibi yöntemler ile hastanın yumurtlamasının olup olmadığı tesbit edilebilir. Kadın her gün uyandıktan sonra, yataktan kalkmadan, ağızdan vücut ısısını ölçerek adet gününe göre kaydeder. Geçirilmiş ameliyatlar, iç organ enfeksiyonları ve endometriozis karın duvarını ve iç organları saran zar tabakasında (periton) yapışıklıklara (adezyon) sebep olarak yumurtaların fallop tüplerine veya tüpten rahime ulaşmasını engelleyebilir. ***Endometriozis ve kısırlık Endometriozis, normalde sadece rahim içide bulunan adet tabakasının rahim dışında bulunması ile ortaya çıkar ve adet kanaması dönemlerinde bu bölgelerde de kanama olduğu için şiddetli ağrı ve bu kanamanın sebep olduğu hasar nedeniyle zaman zaman kasık ağrısı ve cinsel ilişki sırasında ağrı oluşabilir. Bu hastalık ayrıca karın içinde yapışıklıklar oluşturabildiği gibi normal yumurtalık dokusuna da zarar verir ve infertiliteye sebep olabilir. İnfertil çiftlerin %10 kadarında tüm tetkikler normal olmasına rağmen gebelik oluşmaz. Bu çiftlerde gebeliği sağlamak amacıyla yumurtlamayı uyarıcı ilaçlar ve rahim içi aşılama (IUI) kullanılır. Bu tedaviler ile 3-6 adet döneminde gebelik elde edilememesi durumunda tüp bebek yöntemi uygulaması önerilir. Kısırlık (infertilite) tanısı muayene ve hikaye sonrasında hangi testler ile konulur? Kadında kısırlık tanısı için şu testlerden yararlanılır. Be testler sebebe göre farklılık göstermetedir. Erkekte kısırlık tanısı için şu testlerden yararlanılır: Kısırlık tedavi edilir mi? Kısırlık tedavisi için çiftin detaylı muayene ve laboratuvar testleri yapılarak doğru tanının konması önemlidir. Altta yatan sebebe göre gebeliği sağlayıcı farklı yöntemler mevcuttur, hangisinin uygun olduğuna hekim ve çift birlikte karar vermelidir. Bu yöntem ve tedaviler tek başlarına ya da birlikte uygulanabilir. Bunlardan birkaçı şu şekildedir: Kaynaklar:

Kategoriler
kadın ve erkek sağl

Kad-Erk. cinsel yolla bulaşan Hast.

Kadın – erkek cinsel yolla bulaşan Hastalıklar CİNSEL YOLLA BULAŞAN HASTALIKLAR (CYBH) Cinsel yolla bulaşan hastalıkların belirtileri nelerdir? Cinsel yolla bulaşan hastalıkların bazılarında hiç bir belirti görülmeyebilir. Bu sebeple rutin test önerilmektedir. Cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve etkenleri nelerdir? Cinsel yolla bulaşan hastalıklara bakteriler, mantarlar, virusler ya da parazitler sebep olabilir. Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunma: Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunma yöntemleri şunlardır: Cinsel yolla bulaşan hastalıklar için ne zaman ve ne sıklıkta test yaptırılmalıdır? Test zamanı, test türleri ve sıklığı kişiden kişiye değişmektedir. Bununla birlikte hastalık kontrol ve önlem kurulunun genel önerileri şu şekildedir: Cinsel yolla bulaşan hastalıkların tedavisi var mıdır? Bazı CYBH ler için tedaviler mevcuttur. Bunlar: Kaynaklar:

Kategoriler
kadın ve erkek sağl

Kadın ve erkekte aile planlaması

Kadın ve erkekte aile planlaması AİLE PLANLAMA ve DOĞUM KONTROL Aile planlaması nedir? Ailelerin istedikleri zamana bakabilecekleri sayıda çocuk sahibi olması, çocuğu olmayanlara da çocuk sahibi olması konusunda yardımcı olunmasıdır. Aile planlamasnın amacı, ailenin sağlığını korumak ve onların mutlu yaşamalarını sağlamaktır. Annenin yaşı 18’in altında veya 35’in üstünde ise, gebelikler arasında 2 yıldan daha az bir süre geçmişse ve gebelik sayısı 4 ve 4’ün üzerinde ise anne ve çocuk sağlığı açısından risklidir. Aile planlaması eşlerin birlikte karar verip ortak sorumluluk alarak yönettikleri bir süreç olmalıdır. Aile planlaması yöntemleri nelerdir? Erkekler ve kadınlar için farklı yöntemler mevcuttur ve en uygun yönteme birlikte karar verilmelidir. Geçici doğum kontrol yöntemleri: Kalıcı doğum kontrol yöntemleri: Bu yöntemlerin etkililiği ve yan etkileri birbirinden çok farklıdı. Çiftlerin birlikte hekimleri ile karar vermesi en uygun yaklaşımdır. Yukarıdaki yöntemler arasında kondomlar gebelik önleyici olmakla birlikte kişileri cinsel yoldan bulaşıcı hastalıklardan (HIV/AIDS, hepaitit-B/C, frengi, bel soğukluğu, klamidya gibi) korumada da etkilidir. Kaynaklar:

Kategoriler
kadın ve erkek sağl

Kadın ve erkek idrar sorunları

Kadın ve erkek idrar sorunları İDRAR KAÇIRMA İdrar kaçırma, milyonlarca insanı etkileyen çok yaygın bir sorundur. İdrar kaçırma tipleri nelerdir? İdrar kaçırmanın farklı tipleri vardır. Tanı ve tedavi için tiplendirme önemlidir. İdrar kaçırma nedenleri nelerdir? İdrar kaçırmanın nedenleri kaçırmanın hangi tür olduğuna göre değişkenlik gösterir. İdrar kaçırma tanısı nasıl konulur? Tedavinin cerrahi mi, tıbbi mi yapılacağına karar vermek açısından öncelikle idrar kaçırmanın tipini belirlemek önemlidir. Bu sebeple ayrıntılı muayene, hasta öyküsü ve tanıya yardımcı laboratuvar testler hekim tarafından değerlendirilir. Bu testler içinde; işeme günlüğü, idrar tetkikleri, ultrason görüntüleme, kan tetkikleri bulunur. İdrar kaçırma tedavi edilir mi? Nasıl tedavi edilir? Düşük yoğunlukta tedavilerden, yüksek yoğunlukta tedavilere kadar geniş bir tedavi spektrumu vardır. İdrar kaçırma bir hastalık halidir ve hiç tedavi verilmez ise %6 oranında kendiliğinden iyileşebilecektir. Hastalığın tedavisini idrar kaçırmanın tipi belirleyecektir. Tedavi seçenekleri şunlardır: Cerrahi olmayan tedaviler: Cerrahi tedaviler: Pelvik taban güçlendirme (Kegel) egzersizi nasıl uygulanır? Komplike olmamış idrar kaçırma şikayeti bulunan olguların büyük bir çoğunluğu Kegel egzersizlerinden fayda görür. KANLI İDRAR Kanlı idrar genelde acil bir durum olmamakla birlikte farklı sebeplere bağlı olabilir. Sebebin bulunması tedavi için önemlidir. Birlikte görüldüğü şikayetler ve olası nedenler şöyle sıralanabilir: Kanlı idrarda dikkat edilmesi gereken durumlar: Kanlı idarın yanıltıcı sebepleri: İDRAR YAPARKEN YANMA İdrar yaparken yanma sebepleri nelerdir? İdrar yollarında veya idrar yaparken ağrı ve yanma çeşitli nedenlerden kaynaklanır. Bu nedenler şu şekildedir: İdrar yaparken yanma idrar yolu enfeksiyonlarının en sık belirtisidir.  İdrar yolu enfeksiyonları bölgesine göre farklı adlandırılır. Bunlar sistit ya da pyelonefrit olabilir. İdrar yolu enfeksiyonu belirtileri: İdrar yolu enfeksiyonunun tedavisi: Hekim tarafından tanı konulduktan sonra hastanın antibiyotik kullanması gerekebilir. Antibiyotiğin reçete edildiği şekilde tüm dozunun alınması dirençi önlemek açısından önemlidir. Gecikmeden doktora başvuru gerektiren durumlar: Kaynaklar:

Kategoriler
kadın ve erkek sağl

Erkek cinsel sağlığı

Erkek cinsel sağlığı ERKEK CİNSEL SAĞLIĞI İKTİDARSIZLIK (EREKTİL DİSFONKSİYON) İktidarsızlik ne demektir? İktidarsızlık, bir erkeğin sürekli ya da tekrarlayan şekilde, cinsel performans için yeterli penil ereksiyona (sertleşmeye) ulaşamaması ve/veya bunu koruyamaması duruma denir. Birçok erkek hayatının bir döneminde bu duruma sahip olabilir. Nedenleri fiziksel (biyolojik) ya da psikolojik olabilir. Erektil Disfonksiyon (iktidarsızlık) nedenleri nelerdir? Erektil disfonksiyon organik ve/veya psikojenik kökenli çok sayıda nedene bağlı olarak gelişebilir. Organik nedenler damarsal, sinirsel, hormonal veya penis dokusu (kavernozal) anormallikleri veya lezyonlarına bağlıdır. İktidarsızlığa neden olan risk faktörleri nelerdir? İktidarsızlık tedavisi nasıldır? İktidarsızlık tedavisi altta yatan sebebe göre düzenlenmelidir. PREMATÜR EJEKÜLASYON (ERKEN BOŞALMA) Erken boşalma, erkeğin cinsel ilişki sırasında çok erken boşalmasına denir. Erken boşalma, en sık görülen boşalma problemidir. Cinsel ilişkinin ne kadar sürmesi gerektiğine ilişkin bir kanıt yoktur. Çiftler farklı sürelerde ilişkiye girebilmektedir. Bununla birlikte 5 farklı ülkeden 500 çiftin raporuna göre ortalama boşalma süresi çiftler tarafından 5,5 dakika olarak belirtilmiştir. Nadir gerçekleşen durumlarda kaygıya ya da tedaviye gereği yoktur. Fakat bu problem sıklıkla yaşanıyorsa doktor başvurusu gerekebilir. Erken boşalma sebepleri nelerdir? Erken boşalmanın çeşitli psikolojik ya da fiziksel sebebleri olabilir. Yaygın fiziksel nedenler: Yaygın psikolojik nedenler: Bir erkeğin cinsel aktif olmaya başladığından beri devamlı aynı problemi yaşaması daha az görülmekle birlikte birçok sebebe bağlı olabilir. Bu sebepler: Erken boşalma nasıl tedavi edilir? Erken boşalmanın tedavisinde çeşitli yöntemler kullanılmaktadır. Hastanın durumuna göre bu tedavilerden biri ya da birden fazlası aynı anda kombine olarak kullanılabilir. 1-İlaç tedavisi: Günümüzde erken boşalmaya yönelik ilaçlar geliştirilmiştir. Doktor kontrolünde kullanılmalıdır. Aynı zamanda bazı depresyon ilaçları da bu amaçla kullanılabilmektedir. 2-Egzersiz: Erken boşalmanın tedavisinde pelvik kaslarının çalıştıran egzersizler kullanılır. Kegel egzersizi en sık kullanılan egzersiz yöntemidir. Makat kaslarıyla birlikte idrar tutma egzersizi olarak tanımlanabilir. Kegel egzersizleri günün her saati uygulanabilir. Cinsel ilişki sırasında kişi boşalacağını hissettiği sırada bu bölgedeki kaslarını kasarak mesane boynundaki kas yapısının da kasılmasını sağlayacak ve boşalmayı kontrol edecektir. Kegel egzersizi erken boşalmaya karşı etkili tedavi yöntemlerindendir. Kegel egzersizlerinin haricinde pelvik taban kaslarını çalıştıran fitness ve benzeri sporlar da erken boşalmayı engellemek bakımından faydalıdır. 3-Krem ve jeller: Topikal ajanlar olarak tanımlanan lokal anestezik krem ve jeller erken boşalmanı önüne geçilebilmektedir. 4-Prezervatif: Prezervatifler ilişki esnasında duyu hissini azalttığı için erken boşalmayı önlemek için kullanılan tedavi yöntemlerinden biridir. 5-Seks terapileri: Erken boşalmanın tedavisinde etkili yöntemlerden birisi de seks terapileridir. Ön sevişme periyodunun mümkün olduğunca uzun tutulması; boşalma hissinin hissedildiği anda partnerlerin pozisyon değiştirmesi gibi yöntemler uygulanabilir. ERKEKLERDE CİNSEL İSTEK (LİBİDO) KAYBI: Erkeklerde cinsel istek (libido) kaybı, sık görülen bir problemdir. Sıklıkla ilişki problemlerine, stres, yorgunluk, altta yatan – hormon seviyelerinde azalma gibi – bir tıbbi probleme bağlıdır. Eğer libido kaybı yaşadığınızı ve bunun hayat kalitenizi etkilediğini düşünüyorsanız hekiminizden yardım almalısınız. Libido kaybının bazı olası sebepleri: Libido kaybının sebepleri şunlardır Libido azlığı düzeltilebilir mi? Libido azlığı, altta yatan sebebin tedavisi ya da değiştirilmesi ile düzeltilebilir. Stres, kaygı yönetimi için yardım almak, var ise ilişki problemleri üzerine yoğunlaşmak, eğer altta yatan tıbbi bir sebep var ise onun tedavisi için yardım almak cinsel isteğin normale dönmesini sağlayacaktır. Kaynaklar:

Kategoriler
kadın ve erkek sağl

Andropoz

Andropoz Andropoz nedir? Andropoz, erkeğin yaşlanmasına bağlı olarak kan düzeyinde testosteron hormonunun azalmasıyla oluşan bir süreçtir. Halk arasında erkeklik hormonu olarak da bilinen testosteron seviyesinin azalmasıyla oluşan bu sürecin en büyük belirtisi, cinsel fonksiyonlardaki azalmadır. Andropoz bazen testesteron seviyelerinde belirgin bir düşüş olmasa dahi gözlenebilir. Andropozun belirtileri nelerdir? Andropoz, erkek menopozu mu demektir? Hayır. Andropozda menopozda görüldüğü gibi ani bir hormonal düşüş gözlenmez. Testesteron (erkeklik hormonu) seviyeleri erkeklerde yaşla azalmakla birlikte bu düşüş yılda %2 civarıdır. Bu sebeple andropoz ve menopoz bazı benzer belirtiler gösterebilir fakat farklı tıbbi durumlardır. Hipogonadizm nedir? Bazı kişilerde andropoza biyolojik durumlar sebep olabilir. Buna hipogonadizm denir. Testislerin (yumurtalıkların) az ya da hiç erkeklik hormonu salgılamadığı durumdur. Bazen erken çocukluk yaşında, bazen ise ileri yaşta görülebilir. Obezite ve tip-2 diyabet, ileri yaşta görülmesine neden olabilir. Testesteron hormonu salgısındaki bu azalma andropoz belirtilerine sebep olur. Andropoz tanısı nasıl konulur? Andropoz tanısı muayene, hasta öyküsü ve laboratuvar testleri ile konulur. Andropoz tedavisi nasıldır? Eğer stres ve kaygıdan yakınıyorsanız bunların çözümlenmesi için bir çok yöntem denenebilir. Bunlar, terapiler, egzersiz, farklı rahatlama yöntemleri ya da ilaç tedavisi şeklinde olabilir. Hormon replasman tedavisi herkese gerekli midir? Eğer testesteron hormonu test değerlerinizde bir düşüş var ise doktorunuz size replasman tedavisi başlayabilir. Bu tedavi tablet, bant, jel, deri altı implant ya da injeksiyon şeklinde olabilir. Kaynak: