Kategoriler
sağlığa tıkla

Dengeli beslenme

Dengeli beslenme Dengeli Beslenme: Vücudunuzun İhtiyaçlarını Karşılayın Sağlıklı bir yaşamın temeli, doğru ve dengeli beslenmeden geçer. Vücudun ihtiyaç duyduğu vitaminler, mineraller, proteinler ve sağlıklı yağlar düzenli olarak alınmalıdır. Nasıl Beslenmeli? ✔️ Mevsiminde sebze-meyve tüketin (Antioksidan kaynağı).✔️ Tam tahılları tercih edin (Bulgur, yulaf, karabuğday).✔️ Kaliteli protein alın (Balık, tavuk, kuru baklagiller).✔️ Şeker ve işlenmiş gıdalardan uzak durun.✔️ Günde 2-3 litre su için.  Uzak Durulması Gerekenler: Örnek Sağlıklı Tabak:

Kategoriler
ilk yardım

İlk yardım tedavi ve uygulamaları

İlk yardım tedavi ve uygulamaları İlk Yardım Nedir? İlk yardım, herhangi bir kaza veya yaşamı tehlikeye düşüren bir durumda, sağlık görevlileri gelene kadar yapılan hayat kurtarıcı müdahalelerdir. Amacı, hastanın durumunun kötüleşmesini önlemek ve yaşamsal fonksiyonlarını sürdürmesini sağlamaktır. 1. ABC Kuralı (Hayati Öncelikler) 2. Bilinç Kontrolü 3. Temel Yaşam Desteği (CPR) 4. Heimlich Manevrası (Bozulmuş Solunum) 5. Kanamayı Durdurma 6. Yanık Tedavisi 7. Kırık-Çıkık-Burkulma 8. Zehirlenmeler 9. Bayılma (Senkop) 10. Elektrik Çarpması ✔️ Steril gazlı bez✔️ Yara bandı✔️ Elastik bandaj✔️ Makas✔️ Eldiven✔️ Termal örtü✔️ Ağrı kesici✔️ Antiseptik solüsyon ❌ Bilinçsiz ilaç vermek❌ Yanığa diş macunu/yoğurt sürmek❌ Kırık uzvu çekmeye çalışmak❌ Kanamaya tütün/tuz basmak❌ Epilepsi nöbetinde soğan koklatmak

Kategoriler
hastalıklar

Covid-19 ve yaşlılar

Covid-19 ve yaşlılar Yaşlılar Neden Daha Yüksek Risk Altındadır? 65 yaş ve üstü kişilerin COVID-19 için daha fazla hastalanma ve hastalık semptomlarını daha şiddetli geçirme riski bulunmaktadır. COVID-19 her yaş grubundan insanı etkilese de, kişiler yaşlandıkça şiddetli hastalık geçirme riski artış göstermektedir. Hastalık Riskini Azaltmak İçin Neler Yapılması Önerilmektedir? Bakım Planı Nedir? Bakım planı; kişinin mevcut sağlık koşullarını, kullandığı ilaçları, sağlık hizmeti sağlayıcılarını, acil durum irtibat kişilerini ve yaşamın sona ermesi durumunda yapılacakları özetlemektedir. Bakım planı doktora danışılmalıdır. Gerektiği durumda bir aile üyesinin ya da varsa bakım hemşiresinin yardımıyla da tamamlanabilir. Bakım planının kişiye mevcut pandeminin de ötesinde faydaları bulunmaktadır. Bakım planı her yıl veya sağlık durumunda veya kullanılan ilaçlarda herhangi bir değişiklik olduğunda güncellenebilir. Bakım planları, acil servis ziyaretlerini ve hastaneye yatış durumlarını azaltmaya yardımcı olarak, kronik sağlık sorunu olan kişilere daha iyi bir yaşam kalitesi sağlamaktadır. COVID-19 salgını sırasında bir bakım planına sahip olmak, acil durum hazırlığının önemli bir parçasıdır. Referanslar:

Kategoriler
hastalıklar

Covid-19 ve çocuklar

Covid-19 ve çocuklar Çocuklarda COVID-19 Riski Yetişkinlere Oranla Daha Mı Düşüktür? Mevcut kanıtlara göz önüne alındığında çocukların yetişkinlere kıyasla daha az riskli grupta yer aldığı söylenebilmektedir. Ancak çocuklar ve bebeklerde de ağır semptomların görüldüğü COVID-19 vakaları raporlanmıştır. COVID-19 semptomları çocuklarda ve yetişkinlerde benzerdir. Bununla birlikte, COVID-19 teşhisi koyulmuş çocuklar genellikle hafif semptomlar göstermektedir. Çocuklarda bildirilen semptomlar ateş, burun akıntısı ve öksürük gibi soğuk algınlığı semptomlarıyla yanı sıra kusma ve ishal olarak bildirilmiştir. Çocukları Hastalıktan Korumak İçin Alınabilecek Önlemler Nelerdir? Çocukları ve toplumu hastalıktan korumak adına, herkesin alınması gereken tedbirlere uyarak COVID-19’un yayılmasını durdurmaya yardımcı olması gerekmektedir. Bu doğrultuda çocuklara da bu şekilde yönlendirme yapılması önemlidir. Çocukların Sağlığının Korunması İçin Neler Yapılmalıdır? Çocukların Öğrenme Sürecinin Devam Etmesi İçin Neler Yapılmalıdır? Referanslar:

Kategoriler
hastalıklar

Covid-19 için riskli grubun ayrıntıları

Covid-19 için riskli grubun ayrıntıları COVID-19 İçin Kimler Yüksek Risk Grubunda Yer Almaktadır? Yeni bir hastalık olan COVID-19’un risk faktörleri hakkında sınırlı bilgi bulunmaktadır. Şu anki güncel bilgilere ve klinik deneyime dayanarak, 65 yaş üstü kişilerin ve kronik rahatsızlığa sahip olan kişilerin COVID-19 için daha fazla hastalanma ve ciddi semptomlar geliştirme riski taşıdıkları belirlenmiştir. COVID-19 için hastalanma ve ciddi semptomlar geliştirme riski daha yüksek olan gruplar: Referanslar:

Kategoriler
hastalıklar

Covid-19 ve maske kullanımı

Covid-19 ve maske kullanımı COVID-19 ve Maske Kullanımı COVID-19 Hastalığının Bulaşmasının Önlenmesinde En Etkili Yol Nedir? COVID-19 hastalığına sebep olan SARS CoV-2 virüsü insandan insana temel olarak damlacık yoluyla bulaşmaktadır. Damlacık yoluyla bulaşan hastalıklarda hastalık yapıcı parçacıklar büyük oldukları için vücuttan fazla uzaklaşamadan yaklaşık 1 metre içerisinde yere ya da yüzeylere düşmektedir. Öksürme ve hapşırma durumlarında da parçacıklar 2-3 metre uzağa gidebilirler. Bu sebeple hastalığın damlacık yoluyla bulaşmasının engellemenin en etkili yolunun insanlarla araya 1-2 metre mesafe konması olduğu bilinmektedir. Ek olarak SARS CoV-2 virüsü hasta bireylerin öksürme, hapşırma yoluyla ortaya saçtıkları damlacıklara diğer kişilerin elleri ile temas etmesi sonrasında ellerin ağız, burun, göz ve yüze götürülmesi ile de bulaşabilmektedir. Bu bulaşma yöntemine karşı en etkili korunma şekli el hijyeninin sağlanması ve yüzeylerin sık sık temizlenmesidir. Herhangi bir semptom göstermeyen kişilerin solunum yolu salgılarında virüs tespit edildiğinden bu kişiler de bulaşıcı olabilmektedir. Bu sebeple, sosyal mesafenin korunamadığı durumlarda, hastalık bulaşmasını önlemek amacı ile maske kullanılması önerilmektedir. Hangi Durumlarda Maske Kullanımı Önerilmektedir? Sağlık Bakanlığı ve Amerikan Hastalık Kontrol Merkezi, virüsün yayılmasını yavaşlatmak ve virüsü taşıyan ancak taşıdığını bilmeyen kişilerin başkalarına bulaştırmasını engellemek için basit kumaş maskelerin kullanılmasını tavsiye etmektedir. Tavsiye edilen maskeler cerrahi maske veya N-95 tipi maskeler değildir. Bu tip maskelerin, sağlık çalışanları ve diğer tıbbi müdahale kullanması önerilmektedir. Asıl tavsiye edilen maskeler, düşük maliyetle evdeki mevcut malzemelerden şekillendirilebilecek kumaş yüz kaplamalarıdır. Ancak, COVID 19 tanısı veya şüphesi olan bir kişinin bakımını yapan kişilerin mutlaka tıbbi maske takması önerilmektedir. Ek olarak, ev izolasyonu sırasında çeşitli nedenlerle dışarı çıkmak zorunda kalınması durumunda evden çıkarken mutlaka tıbbi maske takılması önerilmektedir. Maske Nasıl Bir İşlev Görmektedir? Maskeler, maskeyi takan kişinin konuşurken, hapşırırken veya öksürürken solunum damlacıkları yaymasını önlemektedir. Toplumun genelinde maske kullanması durumunda, SARS-CoV-2’ye maruz kalma riski azaltılabilir. Kişiler hastalığı herhangi bir semptom göstermeden geçirebileceği veya virüsü semptomlar başlamadan önce yayabileceğinden için, maske takarak etraflarındaki diğer kişileri koruyabilirler. Maskeler, virüsü taşıyan kişilerden korunmayı sağlamaktadır. Maske Nasıl Kullanılmalıdır? Bez maske, 2 yaşın altındaki çocuklarda, solunum sıkıntısı olanlarda, şuuru kapalı kişilerde ve maskeyi yardımsız çıkarıp takmakta engeli olan kişilerde kullanılmamalıdır. Evde Maske Nasıl Yapılır? Gerekli malzemeler: Maskenin yapılışı: Referanslar:

Kategoriler
hastalıklar

Covid-19 sık sorulan sorular

Covid-19 sık sorulan sorular 1. Yeni Koronavirüs (COVID-19) Nedir? Covid-19 (SARS-CoV-2), ilk olarak Çin’in Hubei Eyaletindeki Wuhan şehrinde Aralık ayının sonlarında ateş, öksürük, nefes darlığı gibi solunum yolu belirtileri gösteren bir grup hastada yapılan araştırmalar sonucunda 13 Ocak 2020’de tanımlanan bir virüstür. Salgın başlangıçta bu bölgedeki deniz ürünleri ve hayvan pazarında bulunan kişilerde tespit edilmiştir. Daha sonra insandan insana bulaşarak Vuhan başta olmak üzere Hubei eyaletindeki diğer şehirlere ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin diğer eyaletlerine ve diğer dünya ülkelerine yayılmıştır. Koronavirüsler, hayvanlarda veya insanlarda hastalığa neden olabilecek büyük bir virüs ailesidir. İnsanlarda soğuk algınlığından Orta Doğu Solunum Sendromu (MERS) ve Şiddetli Akut Solunum Sendromu (SARS) gibi daha şiddetli hastalıklara kadar birçok solunum yolu enfeksiyonlarına neden olduğu bilinmektedir. 2.Koronavirüs Nasıl Bulaşır? Hasta bireylerin öksürmeleri, hapşırmaları ile ortama saçılan damlacıkların solunması ile bulaşmaktadır. Hasta kişilerin solunum parçacıkları ile kirlenmiş yüzeylere dokunulduktan sonra ellerin yıkanmadan yüz, göz, burun veya ağıza götürülmesi ile de virüs bulaşabilir. Bu nedenle kirli ellerle göz, burun veya ağıza temas etmek risk oluşturmaktadır. 3.Koronavirüs Teşhisi Nasıl Konur? Yeni Koronavirüs tanısı için gerekli moleküler testler ülkemizde bulunmaktadır. Tanı testi sadece Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Ulusal Viroloji Referans Laboratuvarında ve belirlenmiş Halk Sağlığı Laboratuvarlarında yapılmaktadır. 4.Koronavirüs Tedavisi İçin Bir İlaç Var Mıdır? Hastalığın şu an için etkili bir tedavisi bulunmamaktadır. Hastanın genel durumuna göre gerekli destek tedavisi uygulanmaktadır. Bazı ilaçların virüs üzerindeki etkinliği araştırılmakta ancak şu an için virüse etkili bir ilaç bulunmamaktadır. 5.Antibiyotikler Koronavirüs İçin Etkili Midir? Hayır, antibiyotikler virüsler için etkili değildir. Yalnızca bakterilere karşı etkilidir. Yeni Koronavirüs (2019-nCoV) bir virüstür ve bu nedenle enfeksiyonu önlemek veya tedavi etmek amacıyla antibiyotik kullanılmamalıdır. 6.Koronavirüsün Kuluçka Süresi Kaç Gündür? Virüsün kuluçka süresi 2 gün ile 14 gün arasındadır. Yani virüsle karşılaştıktan sonra hastalanan kişilerde belirtiler en erken 2 gün en geç 14 gün içinde ortaya çıkmıştır. Hastaların çoğunda ise belirtiler 4-5 gün içinde görülmeye başlamıştır. 7.Koronavirüsün Belirtileri ve Neden Olduğu Hastalıklar Nelerdir? Belirtisiz vakalar olabileceği bildirilmekle birlikte, bunların oranı kesin olarak bilinmemektedir. Koronavirüsle ilgili en çok karşılaşılan belirtiler ateş, öksürük ve nefes darlığıdır. Şiddetli olgularda zatürre, ağır solunum yetmezliği, böbrek yetmezliği ve ölüm gelişebilmektedir. 8.Koronavirüs Konusunda Daha Riskli Gruplar Var Mıdır? Elde edilen veriler doğrultusunda ileri yaş ve eşlik eden astım, diyabet, kalp hastalığı gibi rahatsızlığı olanlarda, virüsün ağır hastalık oluşturma riski daha yüksektir. Bugünkü verilerle hastalığın %10-15 olguda ağır seyrettiği, yaklaşık %2 olguda da ölümle sonuçlandığı bilinmektedir. 9.Koronavirüs Hastalığı Ani Ölümlere Yol Açmakta Mıdır? Hastalanan kişilerle ilgili yayımlanmış verilere göre hastalık nispeten yavaş bir seyir göstermektedir. İlk birkaç gün ateş, boğaz ağrısı, halsizlik gibi daha hafif şikayetler görülmekte ancak sonrasında öksürük, nefes darlığı gibi belirtiler eklenmektedir. Hastaların durumu genellikle 7 günden sonra hastaneye başvuracak kadar ağırlaşmaktadır. Dolayısı ile sosyal medyada yer alan, birden bire yere düşüp hastalanan veya ölen hastalarla ilgili videolar gerçeği yansıtmamaktadır. 10.Koronavirüs İçin Bir Aşı Mevcut Mudur? Hayır, hastalığın henüz geliştirilmiş bir aşısı bulunmamaktadır. Teknolojideki gelişmelere rağmen insanlar üzerinde güvenle kullanılabilecek bir aşının en erken bir yılda üretilebileceği bildirilmektedir. 11.Hastalığa Yakalanmamak İçin Neler Yapılmaldır? Akut solunum yolu enfeksiyonlarının genel bulaşma riskini azaltmak için önerilen temel ilkeler Yeni Koronavirüs (COVID-19) için de geçerlidir. Bunlar; 12.Yurtdışından Kargo İle Gelen Paket veya Ürünlerden Koronavirüs Bulaşma Riski Var Mıdır? Genel olarak SARS-CoV-2 virüslerinin cansız yüzeylerde bulunabileceği tespit edilmiş olmakla birlikte hastalık oluşturacak miktarda bulunmaması nedeniyle paket veya kargo ile bulaşması beklenmemektedir. Dünya Sağlık Örgütü, CDC ve ECDC’nin de bu konuda kısıtlaması bulunmamaktadır. Esas bulaşma yolu virüsü taşıyan kişi ile yakın temastır, bununla birlikte hasta kişinin solunum parçacıkları ile kirlenmiş yüzeylere dokunma ve sonrasında yüze dokunma ile bulaşma ihtimali olduğundan el hijyenine özen gösterilmelidir. 13. Enfeksiyondan Korunmak İçin Alınması Gereken Genel Önlemler Nelerdir? El temizliğine dikkat edilmelidir. Eller en az 20 saniye boyunca sabun ve suyla yıkanmalı, sabun ve suyun olmadığı durumlarda alkol bazlı el antiseptikleri kullanılmalıdır. Antiseptik veya antibakteriyel içeren sabun kullanmaya gerek yoktur, normal sabun ellerin temizliği için yeterlidir. Öksürme veya hapşırma sırasında burun ve ağızın tek kullanımlık kağıt mendil ile örtülmeli, kağıt mendilin bulunmadığı durumlarda ise dirsek içi kullanılmalı ve mümkünse kalabalık yerlere girilmemesi gerekmektedir. 14.Evde Bakılan Hayvanlar Koronavirüs Taşıyıp, Bulaştırabilir Mi? Evde bakılan kedi/köpek gibi evcil hayvanların Yeni Koronavirüsle (COVID-19) enfekte olması beklenmemektedir. Ancak evcil hayvanlarla temas sonrası her zaman için ellerin su ve sabunla yıkanması gereklidir. Böylece hayvanlardan bulaşabilecek diğer enfeksiyonlara karşı korunma sağlanacaktır. Referanslar:

Kategoriler
hastalıklar

Covid 19 ve hastalıklar

Covid 19 ve hastalıklar COVID-19 ve Kronik Hastalılar Kronik Hastalığı Olan Kişilere Genel Öneriler Nelerdir? Kronik Akciğer Hastalığı Olan Kişiler Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), idiyopatik pulmoner fibroz ve kistik fibroz gibi kronik akciğer hastalıkları olan kişiler COVID-19 konusunda toplumun geneline göre daha yüksek risk altında kabul edilmektedir. COVID-19 ile ilgili veriler sınırlı olmakla birlikte diğer viral solunum yolu hastalıklarından elde edilen bilgiler, COVID-19’un kronik akciğer hastalığı olan kişilerde alevlenmelere sebep olabileceği ve hastalığı şiddetlendirebileceğini göstermektedir. Neler Yapılmalıdır? Astımı Olan Kişiler Orta ila şiddetli derecede astımı olan kişiler, toplumun geneline göre COVID-19 konusunda daha yüksek risk altındadır. COVID-19 solunum yolunu etkilediğinden (burun, boğaz ve akciğer) astım ataklarını tetikleyebilir, hastalığı şiddetlendirebilir ve ayrıca pnömoniye sebep olabilir. Neler Yapılmalıdır? Diyalize Giren Kronik Böbrek Hastalığı Olan Kişiler Diyaliz ile tedavi edilen kronik böbrek hastalığı olan kişiler COVID-19 konusunda yüksek risk altındadır. Diyalize giren hastaların bağışıklık sistemlerinin zayıflamış olması, böbrek yetmezliğinin kontrol altına alınması için aldıkları tedaviler ve uygulamalar ve diyabet gibi eşlik eden durumlar nedeniyle enfeksiyonlara karşı daha korunmasızdır. Neler Yapılmalıdır? Diyabetli Kişiler Tip 1, tip 2 veya gestasyonel diyabetliler COVID-19 konusunda yüksek risk altındadır. Diyabet ve diyabetle ilişkili diğer sağlık sorunları COVID-19 hastalığını şiddetlendirebilir ve üstesinden gelmeyi zorlaştırabilir. Neler Yapılabilir? Bağışıklığı Zayıflamış Olan Kişiler Kanser tedavisi, kemik iliği veya organ nakli, HIV pozitif hastalar ve uzun süreli kortikosteroid veya bağışıklık sisteminin zayıflamasına yol açan diğer ilaçların kullanımı dahil olmak üzere birçok sağlık durumu ve tedavi, bağışıklık sisteminin zayıflamasına yol açabilir. Bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerin, COVID-19 gibi virüsler de dahil olmak üzere bulaşıcı hastalıklarla mücadele etme yeteneği azalmaktadır. COVID-19’a neden olan virüs hakkında bilgi sınırlıdır, ancak benzer virüslere dayanan veriler, bağışıklığı baskılanmış hastaların diğer COVID-19 hastalarından daha uzun süre bulaşıcı kalabileceğini ve hastalık semptomlarının daha şiddetli yaşanabileceğini göstermektedir. Neler Yapılmalıdır? Karaciğer Hastalığı Olan Kişiler Siroz dahil kronik karaciğer hastalığı olan kişiler, COVID-19 konusunda daha yüksek risk altındadır. COVID-19 hastalığı ve bu hastalıkta kullanılan ilaçlar, özellikle kronik karaciğer problemleri olanlar için karaciğerde zorlanmaya neden olabilmektedir. Bunun yanı sıra şiddetli karaciğer hastalığı olan insanlar zayıflamış bir bağışıklık sistemine sahip olabilir ve bu durum vücudun COVID-19 ile savaşmasını zorlaştırabilir. Neler Yapılabilir? Şiddetli Obezitesi Olan Kişiler Vücut kitle indeksi (BMI) 40 veya üzeri olarak tanımlanan şiddetli obezite, kişileri COVID-19’dan kaynaklanan komplikasyonlar için daha yüksek riske sokmaktadır. Şiddetli obezite, COVID-19’un önemli bir komplikasyonu olan akut solunum sıkıntısı sendromu (ARDS) riskini artırmaktadır. Ek olarak şiddetli obezitesi olan kişilerde, eşlik eden hastalık riski yüksek olduğundan, COVID-19 semptomları daha şiddetli görülebilmektedir. Kalp ve Damar Hastalığı Olan Kişiler Kalp yetmezliği, koroner arter hastalığı, konjenital kalp hastalığı, kardiyomiyopatiler ve pulmoner hipertansiyon gibi kalp hastalıkları olan kişiler COVID-19 konusunda genel topluma kıyasla daha yüksek risk altındadır. COVID-19 solunum sistemine zarar verebilir ve kalbin çalışmasını zorlaştırabilir. Kalp yetmezliği ve diğer ciddi kalp rahatsızlıkları olan kişiler için COVID-19, semptomlarının kötüleşmesine neden olabilmektedir. Neler Yapılabilir? . Hemoglobin Bozukluğu Olan Kişiler Orak hücreli anemi ve talasemi gibi hemoglobin bozuklukları, COVID-19’dan kaynaklanan hastalık konusunda yüksek risk oluşturmaktadır. Hemoglobin bozuklukları şiddetli çoklu organ komplikasyonlarına yol açabilmekte ve COVID-19 semptomlarının şiddetinin artmasına sebep olabilmektedir Neler Yapılmalıdır? Referanslar:

Kategoriler
hastalıklar

Covid ve aşı çalışmaları

Covid ve aşı çalışmaları COVID-19 ve Aşı Çalışmaları Dünye Genelinde COVID-19 Aşı Çalışmaları Ne Durumdadır? COVID-19 hastalığının nedeni olan SARS-CoV-2 virüsünün genetik dizisinin 11 Ocak 2020 tarihinde yayınlanmasının ardından dünya genelinde bu hastalığa karşı aşı geliştirmeye yönelik araştırma geliştirme çalışmaları hızlanmıştır. Bu çalışmalar sonucu ilk COVID-19 aşı adayı beklenenden daha hızlı sürede 16 Mart 2020 tarihinde insanlarda klinik test aşamasına geçmiştir. 8 Nisan 2020 tarihi itibarıyla, küresel COVID-19 aşı araştırma-geliştirme çalışmaları toplam 115 aşı adayına ulaşmıştır. COVID-19 pandemisinin insani ve ekonomik etkileri sebebiyle hızlanmanın zorunlu olduğu bu süreçte, aşının acil durumlar veya benzer protokoller için 2021’in başında kullanıma hazır olması öngörülmektedir. Bu durum, ortalama 10 sene süren geleneksel aşı geliştirme aşamaları ile, ilk ebola aşısı için 5 yıllık hızlandırılmış süreçle karşılaştırıldığı durumda dahi, temel değişikliklere yol açacak yeni paradigmaları beraberinde getirmesi beklenmektedir. Türkiye’de Aşı Geliştirme Çalışmaları Ne Durumdadır? 2 Nisan 2020’da COVID-19 Türkiye Platformu koordinasyonu ile düzenlenen ‘’Aşı ve İlaç Geliştirme Sanal Konferansında’’ Türkiye’de 7 adet farklı aşı projesi ile hem kimyasal hem de biyoteknolojik yöntemlerin uygulanacağı 7 farklı ilaç geliştirme projesinin faaliyete geçtiği belirtilmiştir.   Referanslar:

Kategoriler
kadın ve erkek sağl

Gebelikte aşılar

Gebelikte aşılar Gebelikte Aşıların Önemi ve Yapılması Gereken Aşılar Gebelik döneminde aşılanma, hem anne adayının hem de bebeğin sağlığını korumak için büyük önem taşır. Bazı aşılar gebelik sırasında kesinlikle önerilirken, bazıları ise sadece belirli durumlarda uygulanır. Aşılar, anne adayını enfeksiyonlara karşı korurken, bebeğe de pasif bağışıklık kazandırarak doğum sonrası dönemde hastalıklardan korunmasını sağlar. 1. Tetanoz, Difteri ve Boğmaca (Tdap) Aşısı 2. Grip (İnfluenza) Aşısı 3. COVID-19 Aşısı 4. Hepatit B Aşısı (Riskli Gruplar İçin)